- kalabalik
- s (-en, -er)
Clue 9 Svensk Ordbok. 2015.
Clue 9 Svensk Ordbok. 2015.
Kalabalik — er tumulter og optøjer … Danske encyklopædi
kalabalık — is., ğı 1) Çok sayıda insanın bir araya gelmesiyle oluşan insan topluluğu Kalabalık içinde zorlukla boş bir masa bularak oturdum. A. Haşim 2) Gereksiz, karışık şeyler topluluğu 3) sf. Sayıca çok Köy kahvesinin içi bu akşam her zamankinden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalabalik — • upplopp, bråk, kalabalik, tumult, uppror, myteri … Svensk synonymlexikon
kalabalık ağızlı — sf. Geveze, bilir bilmez konuşan İkinci maznun kalabalık ağızlı bir koltukçu idi. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalabalık etmek — gereksiz olarak yer doldurmak Şu eşya odada kalabalık ediyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzı kalabalık — sf., ğı Birbirini tutmayan sözler söyleyen, yerli yersiz konuşan, boşboğaz (kimse) Ata bu yılışık ve ağzı kalabalık heriften hazzetmez. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
başı kalabalık — sf., ğı Yanında bir işi konuşamayacak kadar çok insan olan (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuru kalabalık — is., ğı 1) Hiçbir iş yapmayan insan topluluğu 2) Hiçbir işe yaramayan, kırık dökük eşya … Çağatay Osmanlı Sözlük
ACC(E) — Kalabalık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kalaba — kalabalık … Beypazari ağzindan sözcükler